Biz
de mutsuz oluruz Behzat!
Mutsuz
olmak;hepimizin kaçtığı içinde bulunmak istemediği duygular bütünü.Olunduğunda
dışlanacağımız korkusu..Mutlu musun? diye sorulacak o soruya mutluyum diye
cevap verebilmek için yanıp tutuştuğumuz an..Evet mutluluk sadece bir an.Belki
de bu bize dayatılan mutlu olmak zorundasın,yoksa hayatın yaşamaya değmez
mantığından geliyor..Herkes mutlu olmaya çalışıyor,reklamlara bakın kimi zaman
mutluluk bir tık uzağımızda kimi zaman çok yakınımızda..Mutluluğun kokusu bazen
bir parfümün içine sinmiş oluyor,bazen rahat koltuklara,bazen günlük
pedlere,bazen bir akıllı telefona..Sahi mutluluk ne çok yere sığdırılmış
böyle,uzaktan bakınca hayatınıza sığdıramamanız size komik geliyor,hatta utanıyorsunuz
insanlara söylemeye.Daha hayattan ne istiyorsun ki hem sen diyecekler diye
belki de.Akıllı bir telefonu mutlulukla başını döndürecek bir parfümün var
senin.Ne duruyorsun mutlu olsana! Derler adama.
Nedir bu
mutluluk diktatörlüğü? Niye mutlu olmaya çalışır her insan? Bunca diktatörlük yetmez
gibi durup durup patlak veren mutluluk histerisinin sebepleri nelerdir? Sadece
hayatta kalmak ve ödevlerin ifadesi değil de mutluluk olabiliyorsa insanın
meselesi mutluluk insanı aşağıya çeken gözünü boyayan bir renk paleti değil de
nedir? Rengarenk yaşadığımız o anlarda
gözümüzden kaçan ruhumuzu kaçırdığımız anlamlar bütünü var bir de o da mutsuzluk.Mutsuz olmak ya da mutlu olmak
için çabalamamak.Bunun için suçlamamalı insan
kendini,bırakın siz de mutsuz olun.Zaten asıl büyük yaşama becerisi
talihin gölgesi yanında lazımdır insana.İnsana gökten bahtsızlık
yağarken,herhangi bir şeyi kabullenmek zor geldiğinde.İnsan boğulmaktan
korktuğu mutsuzluğu ab-ı hayat olarak görmeli .Mutsuz insan bir tehlikeyi,bir
yanlışlığı bir haksızlığı,bir adaletsizliği mutlulardan çok daha çabuk fark
eder.Konuyla ilgili bir çok palavra duymuşsunuzdur,mutlu olmadan yaşanmaz
boşver sen başarıyı mutlu olmaya bak..Allah mutluluğunuza zeval vermesin gibi
mutlu olmayı güdüleyici mutlu olmak için yaşayan bir sürü insan yığını.Ne çok
vardır dimi sahi etrafımızda? Hiç susmazlar mutlu olmamız için mi konuşurlar
yoksa mutsuzluğumuzu hatırlatmak için mi bilinmez.Ama bırakın hatırlatsınlar.Mutluluk
tribine girmiş onca insanı gördüğünüzde şunu hatırlayın zamanlarını değiştiren
insanlar kendilerini değiştiren insanlardır ve çok mutlu olan insanlardan
oluşmazlar.Tarihe bakın bir yığın mutsuz ama başarısız insanlar..Mutluluğun
sahte sarhoşluğu yoktur onlarda, mutsuzluğun verdiği o dinçlik üzerlerine
sinmiştir kokusu mutluluk kadar güzel midir bilinmez..
Mutlu
olmak için hepimizin bir çok çabası olmuştur yadsıyamayız.Tenlere gireriz bazen
mutluluk için.Her yeni kişinin dokunuşunun peşinden gideriz.Görünene aldanmış
bir iyi hissetme hali mi daha yücedir şimdi yoksa ruhun mutsuzluğu ve farkındalığı
mı? Bunu ne kadar geç fark edersek kendimizi yeniden yeniden bulmak zorunda
kalacağız.Bırakın kendinizi şu ab-ı hayata.Mutsuz da pekala yaşanabilir.Hem hiç
bir insan sadece nefes alamaz ki,nefesimizi almak için vermek gerekir.Bırakın
ruhunuzu negatif ve kötülüğün içinde savrulup gitsin,kutuplara ayrılsın
zihniniz.Mutlu olacağım diye uğraşan diğer yarınıza inat mutsuzluğunuzla
ilerleyin.Bu hayatı yaşayan sizsiniz,başkası değil.Felakete sürüklenecek olan
da sizsiniz bunu sizden kimse devralamaz.Kimse siz uçurumdan düşerken yanınızda
olmaz.Hayatınızı değiştirmek için sizi rahatsız eden şeyler olmalı işte
bunlardan biri de mutsuzluk.
Bir de
bu her şeyi mutlu yaşamak tribi vardır.Mutlu aşk,mutlu bir iş ortamı..Usanmadan
bıkmadan her şeyin içine mutluluk katmaya çalışırız.Bırakın uğraşmayın mutluluk
için hem ben kendimden biliyorum mutsuz da pekala ilerliyor insan.Aşık
olduğunuzda mesela,neden mutluluk için çabalar hale geliyorsunuz? Mutlu olmak
için mi aşık oldunuz? Hayır,önceliğiniz bu değildi ne oldu da aşkınızı mutlu ya
da mutsuz yaşamak varken kendinizi mutlu olanların kervanına eklemek için
uğraşmaya başladınız? Sizin aşkınız da böyledir belki,mutsuz ama güzel.Zor ama
çok zevkli.Mutsuz ama anlamlı.Savcı Esra da öyle demiyor muydu zaten Behzat
amire..Biz de mutsuz olalım Behzat! Mutsuz olalım..Ama birlikte.Çok güzel
acıtır hem canınızı.
Mutluluk an,mutsuzluk anlamdır.
Mutluluğun esrarlı bir yanı yoktur,çekici gelmez
insana.Herkes görünürde mutludur zaten,mutsuzluğu göstermekse cesaret ister.
Mutlu insan arkasına dönüp bakmaz,ileriye de
bakamaz.Böyle kişiler anda yaşar,anlar biriktirir.Bu kötü bir şey değildir ama
zıttı gibi düşünülen mutsuz olmak da hiç bir şeye engel değildir.An bir şeyi
asla veremez:Anlam.Mutluluğun ve anlamın çıkışı aynı yerden değildir.Mutluluğu
olmak anı yaşa mutlu kal reklamları gibi biraz,ancak kişi hayatında anlam
istiyorsa canı acıyabilir.
Modern çağda bir çok anlam pınarının kuruması
nedeniyle anlam giderek daha işitilir bir biçimde sorgulanır oldu hepimiz
tarafından.Hepimiz sosyal medyanın geçici mutluluklar verdiğini söyleriz ancak
dürüst değilizdir ne bizi tamamıyla mutlu ettiğini söyleyebiliyoruz ne de bize
mutsuzluk verdiğini.Kimse bunu açık yüreklilikle dile getiremeyip ara sıcak
sularda gezinmeyi tercih ediyor.Sorsanız kimse bağımlı değil o dünyaya.Oysa
söylese ne çıkar? Birileri güler geçer birileri yadsır ama o anı siz
yaşarsınız.Dediğim gibi yaşadığınız hiç bir anı kimse sizden devralamaz.
Anlam,mutsuzlukla gelir.Mutluluk anlamın yerine
geçemez.Yanılsamalardan öteye de gidemez.Mutluluğa erişme çabasındaki ısrar
anlam yoksunluğunun yol açtığı çaresizliğin bir işaretidir sadece.Mutsuz olmayı
iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak görmek de neyin nesidir? Hakikaten
aslında hasta olan kimdir? Mutsuzluğuyla mutlu olan insan mı mutluluk
diktatörlüğünün üyesi olmaya çalışan mı? Mutluluğa olan bu sıla hasreti nasıl
bu kadar hayatınızın merkezine oturabilir? Başka derdin yok mu diye sormazlar
mı adama..Bence sorarlar.Her ateş söner bir noktada,o zaman yapacağınız tek şey
külleri karıştırıp yakılabilir bir şeyleri bulmaya çalışmaktır.Hem geçmiş
kuşakların bizlere bıraktıklarına bakın bunca külün altında kalmak kolay mıdır?
Giderek büyüyen bu sorunların etrafında ateş niyetine görebileceğimiz
umutlardan da pek iz yok gibi.Ama dediğim gibi hiç bir şey kalıcı
değildir,geçer ve gider.Hayatınıza dönüp bakın ilk aşkınız hayatınızda mı,en
sevdiğiniz oyuncağınız hala sizinle mi o çok sevdiğiniz kırmızı kazağınız size
oluyor mu babanız elinizi tutup sizi bakkala götürüyor mu,en yakın arkadaşlarınız
yanınızda mı yoksa suretlerimi değişmiş yakınlarınızın..Aldırmayın iyi gün
dostlarınızın bir yerlerde bir işleri çıkıvermiştir siz şimdi
yanıbaşınızdakilere güvenin.Gerisi düşünmeyin,en fazla mutsuz olursunuz.Mutsuz
ama anlamlı.
İnsanın hayatındaki esas meydan okuma,mutlu olmak
değildir.Nasılsa bunu herkes başarabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder